Çarşamba Film Atölyesi
Ocak ayında Pedro Almodovar sinemasıyla başladığımız yolculukta, sıra dışı karakterler ve toplumsal cinsiyet kimlikleriyle dolu, karmaşık ve benzersiz kadınların yaşadığı renkli bir evren sunduk. Almodovar’ın eşsiz anlatım tarzı, seyircilerimizi derinden etkiledi.
Şubat ayında ise çağdaş dünya sinemasının önemli yönetmenlerinden biri olan Lucrecia Martel’i ağırladık. Martel’in yüklü filmografisi, sinemaseverlere unutulmaz anlar yaşattı.
Mart ayı, Dünya Sineması’ndan kadın yönetmenlerin filmleriyle devam etti. Dört kadın yönetmenin özgün bakış açısıyla hayat bulan kadın kahramanların, ataerkil dünyadaki “her gün ayrı bir mücadele” tadındaki hikayeleri, izleyicilere ilham verdi.
Nisan ayında düzenlenen Frankofon Film Festivali’nde, Frankofon sinemasının başyapıtlarını, etkileyici belgeselleri ve yenilikçi bağımsız filmleri seyirciyle buluşturdu.
Bu festival, Fransızca konuşulan ülkelerin sinemasına dair geniş bir perspektif sundu.
Mayıs ayında ise mutfak filmleri temasıyla izleyicilerimizle buluştuk. Sinema aracılığıyla gıda endüstrisinin iç yüzünü, beslenme, açlık, haz, toplumsal cinsiyet, tüketim, ekoloji ve endüstrileşme gibi pek çok kavramı mercek altına aldık. Mutfak kültürüne dair
derinlemesine bir bakış sunuldu.